22 Kasım 2014 Cumartesi

Dantelli bir röportaj

Eski cumhurbaşkanı pozu veren Tanrıverdi, evin en danttelli köşesinde bizleri ağırladı.

Son dönem İstanbul Belediye Başkan adaylarından Şafak Tanrıverdi’yi evinde ziyaret ettik.
Tanrıverdi seçim vaadlerinden olan ‘hedef 1963’ü yaşamına yedirmiş görünüyordu. Retro detayların dikkat çektiği evde en birinci unsur dantel gibi geldi bize. Belki de lobicilik faaliyetlerimizden ötürüdür =)

Başgan’a lobimizden bahsettik, kendisi de bir hayli ilgilendi. Ve hatta kişisel hesabından lobimizin bir nevi reklamını yaptı bile! Bir de samimi bir röportaj gerçekleştirdik kendisiyle buyrunuz, keyifle okuyunuz.

Dantelde yaşanmışlık vardır

-Peki Başgan, neden dantel?

+ Bunlar Naciye Teyze’nin dantelleri, Naciye Teyze bizim eski ev sahibi. O vefat edince biz de üst kata, O’nun evine taşındık. Evdeki birçok eşyayı kullanmaya zaten devam ediyoruz. Mesela bu arkamdaki bardaklar filan da hep onun. Eve girince eşyalar İkea olsun istemedik, bütün evler ve her şey aynı olsun istemedik. Bu dantellerin hep hikayesi var. Bizim için de güzel olan bu.

11 Kasım 2014 Salı

Annem ve dantel

Temsili resim: Siyah dantel ve bir kase vişne


Dantelle ilgili ne diyebilirim ki? Evirdim çevirdim dantelle ilgili yazacak bir şeycik bulamadım. Anneme gittim.

- Anne, bana dantelle olan ilişkini anlatsana
+Hiç yok (gülüşmeler). Dantelle anım yok, ben yapamıyorum dantel
- En son ne yaptın peki?
+Perde
- Hani şu on senedir yapıp yapıp söktüğün mü?
+Evet o.
- Peki hiç kullandığımız bi’ dantelin var mı?
+Liseye giderken ağ ipinden masa örtüsü yaptım, kahverengi. O da kazık gibi bi’ şi’ oldu.
- Kimden öğrendin sen, ananemden mi?
+Yok, ananen bilmez, komşulara sorarak öğrendim ben.
- Teyzem bilir mi?
+Teyzen örgü bile öremez.
- Tamam, şimdi çok temel bi’ soru, neden dantel değil de örgü örüyorsun?
+Dantel daha ince iş
- Dantelle ilgili bildiğim sevimli bi’ iş var, ananemden aldığın danteller..
+A, evet boyadım onları, çok güzel oldular, vişne rengi. Bi’ tanesi kalmış ama..

5 Kasım 2014 Çarşamba

ÖRMİYCEM ÖRMİYCEM VALLAHİ DE ÖRMİYCEM...




Kanaviçe en çok sevdiklerimdendir. Örgü ve dantel sonra gelir. Oda takımı diyorlar on iki parçadan oluşan sehpalara, orta sehpaya, vitrine, büfeye, gümüşlük denen ve cam bölümlerden oluşan içine de genellikle şık cam bardak ya da başka değerli ve şık objeler içindi. Değerli, önemli ve güzel bulduğun objeleri değerli, önemli ve güzel bulduğun başka bir objenin dantel örtünün üzerinde sunardın. Sunardım çünkü ben, annem ya da ninem tarafından sabır, emek,  merak ve sevgiyle örülmüşlerdi. Babaannem çay bardaklarım için beyaz dantelin kenarlarına pembe iplikten su yolları yapmıştı. Aslında çay bardaklarını bile dantelle giydirme fikri insanın aklına neden nasıl ne zamandır girmiştir bilmiyorum ama merak ediyorum.  Çoğumuzun bildiği üzere her dantel oyasının bir adı var. Su yolu, kirpik oyası vb. Bilmiyorsak araştırılacak, yanıtlar aranacak da ben size ördüğüm on iki parçalık danteli örerken, sererken neler hayal etmiştim neler olduyu anlatmak isterim. Neden başka örmediğimi ve kızlarım için neden örmeyeceğimi de samimiyetle ve cömertce anlatabilirim. Okumak isterseniz blogda yayınlanınca isterizz deyin yeter. 
Sevgilerrrr 

Özlem



4 Kasım 2014 Salı

Dantelde beklentiler, umutlar, hayaller saklıdır.



Sözün anlatamadığının  yüreğe yansımasıdır dantel. Anneler kızlarına, anneanneler torunlarına  saklar  sandıklar içinde el emeği göz nurunu.  Sevginin eksik kalan parçasıdır aslında. Zordur yapılması , anlaşılması. Sabır ister ,emek ister, zaman ister, fedakarlık ister . Bazen hayatını işler elleriyle farkında olmadan yeni yeni motiflerle. Beklentileri, umutları, hayalleri saklıdır incecik ilmeklerde. O yüzden anlamlı o yüzden değerlidir ve  o yüzden en kıymetlisine verilir. Bir çeşit hazinedir, kültürdür nesilden nesle süregelen. Seni seviyorum demektir. Beni hatırla unutma beni anlat  beni çoğalt demektir. Hayattaki güzelliklerin her güne yeniden yeniden yansımasıdır dantel. 

Zeynep

DANTEL İLE ENGELLERİ AŞMAK...




Dantel kadınlar için bir el becerisi olmasının ötesinde anlamlar da ifade ediyor. Bolu'dan Şehri Güney'in hikayesinde olduğu gibi... Şehri, Bolu'nun Dodurga Mahallesinde yaşayan engelli genç bir kadın. Doğuştan bir elini ve ayağını kullanamayan bu genç kadın için dantel yaşama tutunmak için bir araç adeta. 20 yıldır sadece bir elini ve ayağını kullanarak dantel ören Şehri Güney, yaptığı dantelleri satarak aile bütçesine de katkıda bulunuyor. Dantel Lobisi olarak engeller karşısında yılmayan ve danteli hayat karşısında bir direniş biçimi haline getiren bu güzel kız kardeşimizi kutluyoruz. Onun gibi kadınların varlığı bizlere ilham veriyor. 



Kaynak: http://www.bolununsesi.com/icerik/haber.asp?id=16288

3 Kasım 2014 Pazartesi

Dantele dikkat, sabır ve ilgi gerekliymiş meğersem...





Herkese merhaba
Dantelle ilk tanışmam genç kızlık çağında hamarat teyzemin artık sende çeyizine bir şeyler yapmalısın demesiyle başlamıştı. Pek sıkıcı gelirdi uzaktan gözüme ama beceri ispatı gerekliydi herkese. Dillerinden kurtulamayacağımı bilerek çok da itiraz etmeden başladım işe. Bir sehpa takımı ile başla dediler. "aman onu herkes yapıyor " deyip  burun kıvırdım ve  önüme konan dantel modellerini ve kitapçıklarını  kurcalarken buldum kendimi... Kendimce çok güzel bir model bulmuştum. Kocaman bir yatak örtüsü.!!. :) Herkes şaşkına döndü, yapamazsın bitiremezsin küçükten başla dediyse de biraz dik kafalı olan bana dinletemediler tabi. Teyzemin kızının danteli hızla bitirme yeteneğini kendime model alarak başladım örtüye. Dikkat, sabır ve ilgi gerekliymiş meğersem... Yap yap bitmez bir hal aldı dantelim... Gözümde büyüdü de büyüdü. Benlik bir iş olmadığını anladıysam da başladığım işi bitirmek adına habire ördüm. Aynı şeyi yapmanın sıkıcılığına renk katmak için bir parça da perde başladım. Biraz onu biraz bunu derken üç sene geçmiş. Düğünüme zor yetiştirdim valla .:) Bitirdikten sonra gurur kaynağım olsa da bir daha tövbe edip yanaşmadım dantelin yanına... Üç yıllık dantel maceram başlar başlamaz bitti.Ta ki arkadaşlarımız haydi "bir barış örtüsü" yapalım deyinceye kadar... Kadınlar yine tüm emeklerini, sabrını, yüreklerini koyarak başladılar işe. Harika bir iş çıkardılar. Ancak yine bir gölge düştü "BARIŞ ÖRTÜSÜ"ne. Anlamlar değiştirilmeye çalışılsa da herkesin yüreği ruhu öyle temiz di ki barışla . KİRLETEMEDİLER.
Sağlıcakla kalın hepiniz...

Şebnem


2 Kasım 2014 Pazar

"DANTEL HİÇ MASUM DEĞİL..."





"Annem, anneannem ve komşu teyzelerin işbirliğiyle dantel öğrenmeye teşvik edildim. Tabii teşvik biraz iyimser bir fiil, zorlandım da diyebiliriz. "Zincir çekmek", "batmak" gibi dantel terminolojisine ait terimlere kısa sürede vakıf oluverdim. Önce beni sokaktan alıkoyan domestik bir faaliyet olarak gördüğüm dantelden tiksinmiş, baya baya ayak diremiştim. Ama sonradan sardı bu iş beni. Şimdi görsen her modeli çıkarırım iddialıyım.

Dantel örmek fena bişi değildi tabii de, yaşıtım erkekler sokakta adeta hazdan anırarak oynarken, ben, naylon çoraplarının lastiğinden boğum boğum olmuş bacaklarını altlarına alarak oturan annanemin arkadaşlarıyla, devamlı kocalarını ve kaynanalarını çekiştiren annemin komşularıyla evde kalıp sessizce el işi yapmaya zorlanmama çok içerliyordum...."  Funda Şenol Cantek

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Kadın Çalışmaları'nda lisans ve yüksek lisans dersleri veren hocamız Funda Şenol Cantek'in dantel ile ilgili yazısını  http://madenicesaret.blogspot.com.tr/2014/07/dantel-hic-de-masum-degil.html linkinden okuyabiliriz.


DANTEL HEYKELLER YAPAN BİR KADIN SANATÇI "JOANA VASCONCELOS"





Joana Vasconcelos 90'lı yılların ortalarından beri eserleri sergilenen Portekiz asıllı bir  kadın sanatçı. Dantelleri uluslar arası sanat ortamına sunarak  çağdaş sanatta yeni bir soluk getirdi. Çalışmalarından bazılarına  http://turkishartmarket.com/2014/02/11/dantel-heykeller-joana-vasconcelos/ linkinden ulaşabilirsiniz. Sanatçının kişisel web sitesi  http://www.joanavasconcelos.com/menu_en.aspx




ALLEGRO DANTELLO


Teyzelerimden ikisi terzi olmakla beraber arasında büyüdüğüm hemen hemen bütün kadın akrabalar ya örgünün ya dantelin ya da dikişin hamaratıydı. Hiç unutmam 5. yaş günümde annemler bana pedalına basınca gerçekten dikebilen oyuncak bir dikiş makinesi hediye etmişlerdi. Dünyayı dikebileceğime inanmıştım. Sonra ortaokul ve lise yıllarında örgüye merak saldım. Vasat ama benim için pek kıymetli bir kaç atkı denemesinden sonra örgüye olan merakım kısa zamanda geçmişti. Üniversiteye geldiğimde tiyatro kulübündeki ilk günümde "elinden ne gelir?" diye sorduklarında "dikiş" demiş ve kostüm kadrosuna katılmıştım. Üniversite boyunca çeşitli dönemlerde geçen türlü karakter kostümleri diktim. Mr. Singer ile olan düzeyli ilişkimiz hala devam etmekte...
27 yaşındayım ve bu güne kadar benzer uğraşlara illa meraktan biraz dokunmuşsam da "dantel" benim için hep "bulaşmasan iyi olur" alanıydı. Annem sanırım bir keresinde şu en bir kalın tığlardan biriyle bana zincir çekmeyi göstermeye yeltenmiş ancak hemen sonrasında buna pişman olmuştu. Diyeceğim ben ve dantel arasında üretici bir ilişki bunca hamarat uğraşıya rağmen hiç gelişmediyse de dantel benim için evimizdeki yuvarlak ince ayaklı telefon sehpasının üzerindeki örtüdür. ( Dantel örtü bir telefon sehpası için fazla vakur gösterirdi o tahta parçasını. Bugün muhtemelen yanında selfie çekme refleksiyle hareket edecek kişiler bulmak hiç zor değil ) 
Annem ve arkadaşları ya da akrabalardan birkaçı bir araya gelmiş dönemin modası dantelden perde ve örtüleri işlerken ortaya çıkan şaşmaz-konsantre, mekanikleşmiş-ustalık ve bunun yanında ortamdaki sohbete aynı verimlilikte dahil olabilme yetisinden doğan net ve neşeli ritmdir en çok aklımda kalan dantel imgesi. 

Yaprak 


EY DANTELDEN ÇİT YAPAN ŞİRKET DANTEL LOBİSİ PEŞİNDE:)







Hollanda menşeli açıkgöz bir şirket işlevsel tasarımların dekoratif de olabileceğinden yola çıkarak elle yapılmış dantel desenlerini sanayi ağlarına uygulamış; dantel desenli çit, balkon, bina cepheleri, tavan panelleri, köprü ve merdiven korkulukları yapıyormuş. Kendi dantel desenlerinizi de gönderirdiğinizde size özel tasarımlar da yapan bu uyanık arkadaşlar dantel sayesinde 2009 yılında Hollanda'da tasarım ödülü de almışlar. 
Ey Dantel, sen nelere kadirsin!

Şirket hakkında bilgi için http://lacefence.com/ENG/index.php

"ANNEMİN ESTETİK ANLAYIŞI"



Genç sinemacı Şükrü Özçelik'in dantel ile imtihanı:) Özçelik, annesinin dantelle kurduğu ilişkiyi ve yaptığı dantellerin hikayesini, ailenin diğer fertlerinin dantelle nasıl ilişkilendiklerini yaptığı bir kısa filmle bizlerle paylaşmış. Videoyu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz. İyi seyirler...
http://vimeo.com/42757615



KAMUSAL ALANDA SANAT ÖRNEĞİ OLARAK DANTEL


Varşova'dan sanatçı NeSpoon kamusal alanlarda dantel örneklerini seramik, stencil ve resme uygulayarak özellikle terk edilmiş, sade süssüz alanları "kamusal mücevherat" olarak tanımlanabilecek bir sanat anlayışıyla estetize ediyor. Dantelin kamusal mekanlarda bir sokak sanatı biçimi olarak nasıl kullanıldığını aşağıdaki linkte görebilirsiniz.

NEDEN DANTEL LOBİSİ?



Dantel annelerin, büyük annelerin kız çocuklarına kendilerinden sonraki genç kadınlara bıraktıkları bir kadınlık mirası olarak  dışlanmak, gereksiz/değersiz görülmek  ya da bir estetik anlayışı olarak aşağılanmak yerine biz kadınların tarihine içkin bir üretim olarak  farklı bir biçimde değerlendirilmeyi, biraz ilgiyi ve özeni ve belki de daha fazlasını  hak etmiyor mu? 

Ataerkil toplumun ürettiği ve bizi mecbur ettiği kadınlık rolleri hepimizin malumu... Bir feminist olarak ataerkilliğe karşı ideolojik ve politik olarak örgütlenmeyi önemsediğim kadar kadınlara dair bilginin yine kadınlar tarafından üretilmesinin ve paylaşılmasının da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan dantel hem kadınlık bilgisinin açığa çıktığı bir ürün hem de kadınların sessiz/sözlü/yazısız dilinin ve tarihinin bir parçası olarak çok kıymetli. Dantel Lobisi olarak özgürlüğü sokaklarda, evin dışında, eylemde ararken milyonlarca yıldır emeğimizi vakfettiğimiz, kadınlık bilgisinin ve tarihinin henüz yeterince araştırılmamış derinliğini/izlerini taşıyan dantelin de hakkını teslim etmek istiyoruz. Çünkü dantel ataerkilliğin görünmez kıldığı kadın emeğinin, her fırsatta denetlenen kadın bedeninin, kadınların ellerinden alınan insan haklarının, kadınları birbirine rakip kılan/düşman eden eril düzene inat estetik bir bilgiyi paylaşarak bağ kurmamızın, yok sayılan aklımızın, fırsat verilmediği için yapamadığımız, mahrum bırakıldığımız her güzelliğin bir dışavurumu aynı zamanda...

Haydi kadınlar, siz de dantel ile ilgili deneyimlerinizi, düşüncelerinizi, yazıp-çizdiklerinizi, çektiğiniz fotoğraf ve videoları, yaptığınız röportajları ve araştırmaları diğer kadınlarla paylaşmak, tarihimizi yeniden yazmak için bize katılın. Annelerimizin çeyiz sandıklarındaki dantellerle birlikte kendi kafamızdaki düşünceleri de bi silkeleyip havalandırmak, kendi sözümüzü söylemek, dantel'e hak ettiği itibarı ve değeri teslim etmek için Dantel Lobisi iş başında!


Semra